HAYMANA
MUTABAKATI HEYETİ
2023 SEÇİMLERİ KAMUOYU AÇIKLAMASI
Millî
Görüş Hareketi’nin temel esasları dikkate alınarak 2023 yılında gerçekleşecek seçimler
başta olmak üzere, Saadet Partimizin mevcut siyasi duruşu, politikaları, ülke
ve dünyadaki gelişmelere ilişkin yürütmekte olduğu çalışmalara yönelik değerlendirmelerimizi
kamuoyu ve teşkilatlarımızın bilgisine arz ederiz.
Ülkemiz,
tarihinin en hassas, dünyanın da en kırılgan olduğu ve Millî Görüş Hareketimizin
geleceği açısından en kritik seçimlerden birine daha girmektedir. Hareketimiz,
tüm insanlığın saadetini kendisine şiar edinen, son yarım asra mührünü vurmuş siyaset
ve devlet tecrübesine sahip, güçlü hafızası olan bir harekettir. İşte bu açıdan
Millî Görüş Hareketi bu seçimlerde de elbette en önemli yol gösterici ve en
belirleyici faktör olmalıdır.
Millî
Görüş Hareketi ırkçı emperyalizmi en iyi tanıyan ve onunla gerçek anlamda
mücadele eden tek siyasi harekettir. “Hak İslam, batıl ise ırkçı emperyalizmdir”
sözüyle yarım asırdır bu toplumu irşat etmeye çalışan Merhum Liderimiz Prof.
Dr. Necmettin Erbakan son nefesine kadar mücadelesini sürdürmüştür. Onun bu
ihlaslı çalışmaları neticesinde ülkemizde ve dünyada milyonlarca insan şuurlanmış,
ırkçı emperyalizmi tanımış, hayatını bu bilinçle tanzim etmiş ve idarecilerini
bu bilinçle seçer hale gelmiştir.
Irkçı
emperyalizm üstünlüğü ele geçirdiğinden beri Türkiye’de etkin olmuş, Millî
Görüş’ün 4 partisini kapatıp hareketi bitirmek istemiştir. Ancak yetişen şuurlu
nesiller her defasında tekrar toparlanıp hızlıca organize olmuşlar ve yollarına
daha güçlü bir şekilde devam etmişlerdir.
Yeni
Dünya Düzeni
Irkçı
emperyalizm tarihinin en azgın dönemini yaşamakta, bütün
insanlığı kendilerine köle yapmak için çok yönlü programlar uygulamaktadır.
Bunlar:
1- Dünya nüfusunun 2/3’ünü yok
etmenin yollarını ararken aynı zamanda üremeyi engellemek için biyolojik
savaşlar yapmaktadır.
2- Dünyanın her yerinde fitne
çıkararak ülkeler arasında ve ülkelerin kendi içerisinde savaşlar çıkarmak
suretiyle insanları birbirine düşman etmektedir.
3- Ülkelerin yönetimine
hükmedebilmek için devlet adamlarını kontrolleri altına alıp itiraz edenleri
medya vasıtasıyla çeşitli asılsız isnatlarla suçlayıp, yıpratıp, seçimleri
kaybettirerek, yönetime kendi işbirlikçilerini getirmek suretiyle çalışmaktadır.
Amacına ulaşmak için başta ekonomik yaptırımlar olmak üzere, para oyunları,
anarşizm, iç kargaşa vb. gibi daha birçok çeşitli sinsi yöntemler
uygulamaktadır.
4- Kurdukları düzenin devamı için
bütün insanların değer yargılarını, toplumu ve toplumu oluşturan ilk başta en
muhkem kale olan aileyi yozlaştırmak, toplumsal bağları ortadan kaldırmak, kutsal
değerleri zayıflatmak, idealleri ve kültürü yok etmeye çalışmaktadırlar.
5- Sanal bir dünya düzeni oluşturup
insanlığı doğrudan kontrol ederek küresel dijital kölelik yolunda adımlar
atmaktadırlar.
6- Küresel sistem tarafından
insanlık savaşlarla, salgınlarla, göçlerle, açlık ve yoksullukla diz
çöktürülmeye çalışılmaktadır.
Ey
Millî Görüşçüler!
Irkçı
emperyalizmin bu oyunlarını tüm detaylarına kadar sizler bilmektesiniz ve bu
oyunları anca siz bozabilirsiniz. Irkçı emperyalizmin sinsi oyunlarını, hain tuzaklarını
bilmeyenlerin siyaset yapmaları karanlığa yumruk atmak kadar abesle iştigaldir.
Küresel düzenin bu saldırılarından kurtulmanın en kestirme yolu inancımıza, tarihimize ve özümüze dört elle sarılmaktır.
Bu
gün dünya siyaseti çok belirgin bir biçimde güç dengelerinin değişimine,
küresel çatışmalara, ekonomik krizlere, insana ve varlığa dair esaslı
değişimlere sahne olmaktadır. Gözler önünde yaşanan bütün bu krizler ülkemiz
özelinde de yaşanmaktadır. Bütün insanlığı ve ülkemizi saran ahlak, maneviyat,
adalet, sağlık, bilgi, teknoloji ve ekonomi gibi derinlikli krizler ancak milli
görüş gibi engin bir tecrübenin öncülük etmesiyle aşılabilir.
Kendine
Gel, Aslına Dön!
Gelişen
olaylar karşısında üzülerek müşahede ediyoruz ki Saadet Partisi’nde artık
mücadele yön değiştirmiş, davamız ve mefkûremiz kişisel ikbal mücadelesine
doğru evirilmiştir. Bu yanlış gidişat karşısında şuurlu milli görüşçülerin ikaz
ve itirazları dikkate alınmamış, ikilik çıkarmakla suçlanmışlardır.
Biz
Haymana Mutabakatı Heyeti olarak
parti içerisinde yapılan ve dikkate alınmayan bu ikaz ve itirazları kamuoyu
huzuruna taşımaktayız.
Saadet
partisi, yarım asırlık birikimi, aklı ve önderliği tercih etmek yerine
kavganın, çatışmanın, gerginliğin bir tarafı olmuştur. Yıllardır ülkemizi yöneten iktidarlar ile yeni bir
felaket teklif eden 6’lı masa arasında tercihte bulunmak milli görüş
hareketini büyük bir çıkmaza sürüklemek hatta buna aracı kılmaktır.
“Millî
Görüş ve Diğerleri”
Saadet
Partisinin bu tercihte ısrar etmesi yarım asırdır yürütmüş olduğu ve
ülkemizdeki tüm kesimler tarafından hüsnü kabul görmüş hak ve adaletten yana
olma misyonunu dumura uğratmıştır. Başta teşkilatlarımız olmak üzere Ülkemiz,
İslam âlemi ve İnsanlık için kurtuluş reçetesi sunma imkânını kaybetmekle karşı
karşıya kalmıştır. Bunun neticesinde bir tarafın tarafı veya bir tarafın karşı
tarafı olduğunu üzülerek müşahede ediyoruz. Nitekim Yargıtay’ın açıkladığı üye
rakamlarında, son bir ayda 8.000 üyemizin sessiz sedasız istifa etmiş olması,
yürütülen politikaların yanlışlığına işaret eden en önemli karinedir.
Saadet
Partisinin esas yapması gereken şey illaki bir partiyle beraber olmak değil,
gerekli çalışmaları fedakârca yaparak tek başına iktidara yürümenin yollarını
aramaktır. 6’lı masa ile yapılan iş birliği milli görüşçü seçmenin yavaş yavaş
partiden uzaklaşmasına sebep olmuş, farklı partilere gitmiş ama Saadet
Partisine dönmek isteyen milli görüşçülerin yolunu kesmiştir.
Siyasette
iki kutuplu bir yapı oluşurken taraflar arasında düşmanlık derecesine varan
söylemler denge politikamız gereği önceleri Saadet Partisi tarafından
eleştirilirken, CHP’ye olan yakınlaşmalar neticesiyle bu tavır tamamen değişmiş,
partimiz düşman kutuplardan birinin parçası haline getirilmiştir. Masadaki
birliktelik süreci uzadıkça Saadet Partisi yönetiminde savrulmalar hız
kazanmıştır.
Seçimlere
giderken Saadet Partisi ilke ve esas olarak savrulmuş, kriter koyamaz hale
gelmiş, aday çıkaramaz bir parti olmuş, kendi içinde birliğini kaybetmiş ve
nitekim Millî Görüş’ü temsil etme özelliğini yitirmekle karşı karşıya
kalmıştır. Saadet Partisi’ni Millî Görüş’ün tarihi tecrübesine uygun ve
hareketimizin dayandığı ilkeleri esas alan, inancımızın temel ilkeleri
doğrultusunda adım atmaya davet ediyoruz.
6’lı masa’nın önerdiği ve
taraflarının iktidara gelmeleri durumunda uygulayacaklarını açıkça beyan
ettikleri politikalar ile ilgili olarak; AB normlarını, AB konseyini, Avrupa
insan hakları kararlarını kabul etmek, sözde Ermeni soykırımını, Kıbrıs’ta
işgalci meselesini, Paris İklim Anlaşması’nı, LGBT, İstanbul Sözleşmesi ve
Savunma Sanayiindeki kazanımlarımız gibi konularda tek laf etmeden masa dağılır
endişesiyle susmak Millî Görüşçüleri sonu belli olmayan bir mecraya sürüklemektir.
Buna da kimsenin hakkı yoktur. Çünkü Millî Görüş, her şart altında Hak olanı
söyler, hak yolda mücadele eder.
ABD, Almanya ve İngiltere başkentlerinde
borç para dilenen borç-faiz-borç (Derviş-Fischer) modeli olarak bildiğimiz politikalar
dışında hiçbir ekonomik modeli önermeyen, ülkemizin dertlerinden ve bölgenin
sorunlarından bihaber siyasi figürlerle, ben ondan daha fazla borç bulurum anlayışı
bugüne kadar uygulanan modellerin tekrarından farklı bir şey olmayacağının
göstergesidir.
Her
fırsatta ecdadımız Abdülhamid Han’a istibtadçılık iftirasında bulunan, bizlere
bu vatanı emanet eden atalarımızı hainlikle suçlayanlar ile, mevcut hükümette
en üst makamlarda görev almış ülke ekonomisi ve dış politikasında yaşanan tüm
başarısızlıkların sorumlusu olan felaket tellallarının milletimizin nezdinde
hiçbir itibarları yoktur.
Cumhurbaşkanı
Adayımız Millî Görüşçü Olmalı
2023
‘de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı ile ilgili olarak;
Ülkemiz seçimlere giderken 6’lı Masa, Millî Görüş’ün aday belirleme esas ve
usulünde olmayan bir şekilde kazanacak aday, Erdoğan’ı yenecek aday, herkesin
oyunu alacak aday gibi hiçbir esas, ilke ve ahlak taşımayan kriterleri önermektedir.
Hâlbuki Millî Görüş Hareketinin geçmişi, tecrübesi ve dayandığı ilkeler
itibariyle Millî Görüş kriterlerini ortaya koyması ve bu kriterlere uygun adayı
milletimize teklif etmesi beklenirdi.
Cumhurbaşkanı
adayının “Önce Ahlak ve Maneviyat” ilkesine sıkı sıkıya bağlı, “Yaşanabilir Bir
Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya” temelini esas alarak
ekonomide üretim, istihdam, adil paylaşım, kalkınma ve refahı sağlayarak
faizci, israf ve rant politikalarını terk etmesi adil ekonomik düzen
çalışmalarına başlama iradesini ortaya koyması gerekmektedir. Irkçı
emperyalizmin kan, gözyaşı ve sömürü üzerine kurmuş olduğu zulüm düzeni yerine
milletimizin öncülüğünde hak, adalet ve şefkat temelinde yeni bir dünyanın
kurulmasına önderlik edecek adayı tercih etmelidir.
Çözüm Önerimiz
Bugün
dünyanın içinde bulunduğu ağır şartların, ekonomik buhranın, savaşların ve her
alanda yaşanan insani çevresel krizlerin Millî Görüş’ün yarım asırdır ortaya
koyduğu umdelerden başka çarenin kalmadığını ayan beyan göstermektedir.
Millî
Görüş Hareketi’nin yarım asırlık itibarını, 2018 seçimlerinde denenmiş ancak
netice alınamamış bir birlikteliği tekrar dayatarak CHP’nin listelerinde 3-5
milletvekili alma karşılığında yok etmeye ve bunu istişaresiz yapmaya kimsenin
hakkı yoktur. Sadece ülkenin değil bütün bir insanlığın sorunlarına çare
olabilecek ilkeler ve prensipler küçük hesaplara kurban edilmemelidir. Millî
Görüş’ün gömleği masadaki partilerin karmakarışık renkleriyle kirletilmemelidir.
Saadet Partisi bir an önce asıl kimliğine ve rotasına dönmeli, istikametini
düzeltmelidir.
Teşkilat
çalışmalarında algı operasyonları yaparak partinin içinde bulunduğu 6’lı masa
ittifakını parlamenter sistemdeki koalisyon sistemi ile bir tutmak fedakâr
mensuplarımızın aklıyla alay etmektir. Oysaki parlamenter sistemde koalisyon
bir hükümet protokolüne bağlıdır ve şayet hükümet protokolüne aykırı davranış
söz konusu olursa hükümet düşer, ortaklık bozulur (1974 MSP-CHP Koalisyonu Hükümeti’nin
düştüğü gibi). Ancak şu anki ittifak sisteminde seçim öncesi yapılan anlaşmaların
söz dışında hiçbir hukuki geçerliliği olmayıp, seçilen Cumhurbaşkanı tek imza
yetkisine sahiptir. Bu bağlamda Millî Görüş Hareketini bir meçhule sürüklemeye hiçbir
kimsenin hakkı yoktur.
Mevcut
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin de (uygulamaları itibariyle eksikleri ve
hataları olsa da) denetlenebilirlik, hesap verilebilirlik ve kuvvetler ayrılığı
ilkesinin de net bir şekilde korunduğu bir sistem haline getirilmesi gerekir. Oysa
6’lı Masa, Millî Görüş’ün yarım asırdan beri desteklediği Başkanlık Sistemi’nin
yerine yeni bir kaos ve çatışmayı talep etmektedir. Millî Görüş’ün yarım
asırlık arzusu olan bu sistemi tamamen yok etme çalışmaları kabul edilemez.
Saadet
Partisi hızla bu yanlışlardan vazgeçip, Millî Görüş kriterlerine sahip daha
büyük bir toplumsal ittifak kurarak, adayını milletimizin önüne çıkarmalıdır. Aksi
halde anketler, üye sayıları, resmi üye istifa sayıları, yarım asırlık
sosyolojimizle yaşadığımız kopuşlar ortadadır. Ülkemizin Millî Görüş’e dönmeden
kurtuluşu mümkün değildir. Bütün bu konularda teşkilatlarımızı uyarmayı görev
addediyoruz. Aksi takdirde uyarılarımıza rağmen yukarıda belirtilen Millî Görüş’ün
ortaya koyduğu niteliklerde bir adayın çıkarılmaması, Millî Görüşçülere bir
dayatma ve oldu bitti uygulaması olur ki bu da kabul edilemez.
Dolayısıyla, 6’lı Masa’nın Saadet Partimizin
Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu dışında göstereceği hiçbir cumhurbaşkanı
adayının Millî Görüş geleneklerinden gelen seçmenin desteğini alması da mümkün
değildir.
Biz
Haymana Mutabakatı Heyeti olarak
adaylar netleştikten sonra heyetimizi tekrar bir araya toplayarak seçimlerde
hangi istikamette hareket edeceğimizi istişare edip karara bağlayacağız ve bu
kararımızı siz değerli kardeşlerimiz ve kamuoyu ile paylaşacağız.
Seçimlerin
hayırlara vesile olmasını diler bütün milletimize ve kamuoyuna saygı ve
muhabbetlerimizi sunarız.
Haymana Mutabakatı Heyeti
Yürütme Kurulu Başkanı
Hasan Yaşar