21 Ocak 2023 Cumartesi

Saadet Partisi içinden "Altılı Masa " isyanı .........HAYMANA MUTABAKATI

 






HAYMANA MUTABAKATI HEYETİ

2023 SEÇİMLERİ KAMUOYU AÇIKLAMASI

 

Millî Görüş Hareketi’nin temel esasları dikkate alınarak 2023 yılında gerçekleşecek seçimler başta olmak üzere, Saadet Partimizin mevcut siyasi duruşu, politikaları, ülke ve dünyadaki gelişmelere ilişkin yürütmekte olduğu çalışmalara yönelik değerlendirmelerimizi kamuoyu ve teşkilatlarımızın bilgisine arz ederiz.

 

Ülkemiz, tarihinin en hassas, dünyanın da en kırılgan olduğu ve Millî Görüş Hareketimizin geleceği açısından en kritik seçimlerden birine daha girmektedir. Hareketimiz, tüm insanlığın saadetini kendisine şiar edinen, son yarım asra mührünü vurmuş siyaset ve devlet tecrübesine sahip, güçlü hafızası olan bir harekettir. İşte bu açıdan Millî Görüş Hareketi bu seçimlerde de elbette en önemli yol gösterici ve en belirleyici faktör olmalıdır.

Millî Görüş Hareketi ırkçı emperyalizmi en iyi tanıyan ve onunla gerçek anlamda mücadele eden tek siyasi harekettir. “Hak İslam, batıl ise ırkçı emperyalizmdir” sözüyle yarım asırdır bu toplumu irşat etmeye çalışan Merhum Liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan son nefesine kadar mücadelesini sürdürmüştür. Onun bu ihlaslı çalışmaları neticesinde ülkemizde ve dünyada milyonlarca insan şuurlanmış, ırkçı emperyalizmi tanımış, hayatını bu bilinçle tanzim etmiş ve idarecilerini bu bilinçle seçer hale gelmiştir.

Irkçı emperyalizm üstünlüğü ele geçirdiğinden beri Türkiye’de etkin olmuş, Millî Görüş’ün 4 partisini kapatıp hareketi bitirmek istemiştir. Ancak yetişen şuurlu nesiller her defasında tekrar toparlanıp hızlıca organize olmuşlar ve yollarına daha güçlü bir şekilde devam etmişlerdir.

 

Yeni Dünya Düzeni

Irkçı emperyalizm tarihinin en azgın dönemini yaşamakta, bütün insanlığı kendilerine köle yapmak için çok yönlü programlar uygulamaktadır. Bunlar:

1- Dünya nüfusunun 2/3’ünü yok etmenin yollarını ararken aynı zamanda üremeyi engellemek için biyolojik savaşlar yapmaktadır.

2- Dünyanın her yerinde fitne çıkararak ülkeler arasında ve ülkelerin kendi içerisinde savaşlar çıkarmak suretiyle insanları birbirine düşman etmektedir.

3- Ülkelerin yönetimine hükmedebilmek için devlet adamlarını kontrolleri altına alıp itiraz edenleri medya vasıtasıyla çeşitli asılsız isnatlarla suçlayıp, yıpratıp, seçimleri kaybettirerek, yönetime kendi işbirlikçilerini getirmek suretiyle çalışmaktadır. Amacına ulaşmak için başta ekonomik yaptırımlar olmak üzere, para oyunları, anarşizm, iç kargaşa vb. gibi daha birçok çeşitli sinsi yöntemler uygulamaktadır.

4- Kurdukları düzenin devamı için bütün insanların değer yargılarını, toplumu ve toplumu oluşturan ilk başta en muhkem kale olan aileyi yozlaştırmak, toplumsal bağları ortadan kaldırmak, kutsal değerleri zayıflatmak, idealleri ve kültürü yok etmeye çalışmaktadırlar.

5- Sanal bir dünya düzeni oluşturup insanlığı doğrudan kontrol ederek küresel dijital kölelik yolunda adımlar atmaktadırlar.

6- Küresel sistem tarafından insanlık savaşlarla, salgınlarla, göçlerle, açlık ve yoksullukla diz çöktürülmeye çalışılmaktadır.

 

Ey Millî Görüşçüler!

Irkçı emperyalizmin bu oyunlarını tüm detaylarına kadar sizler bilmektesiniz ve bu oyunları anca siz bozabilirsiniz. Irkçı emperyalizmin sinsi oyunlarını, hain tuzaklarını bilmeyenlerin siyaset yapmaları karanlığa yumruk atmak kadar abesle iştigaldir.

Küresel düzenin bu saldırılarından kurtulmanın en kestirme yolu inancımıza, tarihimize ve özümüze dört elle sarılmaktır.

Bu gün dünya siyaseti çok belirgin bir biçimde güç dengelerinin değişimine, küresel çatışmalara, ekonomik krizlere, insana ve varlığa dair esaslı değişimlere sahne olmaktadır. Gözler önünde yaşanan bütün bu krizler ülkemiz özelinde de yaşanmaktadır. Bütün insanlığı ve ülkemizi saran ahlak, maneviyat, adalet, sağlık, bilgi, teknoloji ve ekonomi gibi derinlikli krizler ancak milli görüş gibi engin bir tecrübenin öncülük etmesiyle aşılabilir.

 

Kendine Gel, Aslına Dön!

Gelişen olaylar karşısında üzülerek müşahede ediyoruz ki Saadet Partisi’nde artık mücadele yön değiştirmiş, davamız ve mefkûremiz kişisel ikbal mücadelesine doğru evirilmiştir. Bu yanlış gidişat karşısında şuurlu milli görüşçülerin ikaz ve itirazları dikkate alınmamış, ikilik çıkarmakla suçlanmışlardır.

Biz Haymana Mutabakatı Heyeti olarak parti içerisinde yapılan ve dikkate alınmayan bu ikaz ve itirazları kamuoyu huzuruna taşımaktayız.

Saadet partisi, yarım asırlık birikimi, aklı ve önderliği tercih etmek yerine kavganın, çatışmanın, gerginliğin bir tarafı olmuştur. Yıllardır ülkemizi yöneten iktidarlar ile yeni bir felaket teklif eden 6’lı masa arasında tercihte bulunmak milli görüş hareketini büyük bir çıkmaza sürüklemek hatta buna aracı kılmaktır.

 

“Millî Görüş ve Diğerleri”

Saadet Partisinin bu tercihte ısrar etmesi yarım asırdır yürütmüş olduğu ve ülkemizdeki tüm kesimler tarafından hüsnü kabul görmüş hak ve adaletten yana olma misyonunu dumura uğratmıştır. Başta teşkilatlarımız olmak üzere Ülkemiz, İslam âlemi ve İnsanlık için kurtuluş reçetesi sunma imkânını kaybetmekle karşı karşıya kalmıştır. Bunun neticesinde bir tarafın tarafı veya bir tarafın karşı tarafı olduğunu üzülerek müşahede ediyoruz. Nitekim Yargıtay’ın açıkladığı üye rakamlarında, son bir ayda 8.000 üyemizin sessiz sedasız istifa etmiş olması, yürütülen politikaların yanlışlığına işaret eden en önemli karinedir.

Saadet Partisinin esas yapması gereken şey illaki bir partiyle beraber olmak değil, gerekli çalışmaları fedakârca yaparak tek başına iktidara yürümenin yollarını aramaktır. 6’lı masa ile yapılan iş birliği milli görüşçü seçmenin yavaş yavaş partiden uzaklaşmasına sebep olmuş, farklı partilere gitmiş ama Saadet Partisine dönmek isteyen milli görüşçülerin yolunu kesmiştir.

Siyasette iki kutuplu bir yapı oluşurken taraflar arasında düşmanlık derecesine varan söylemler denge politikamız gereği önceleri Saadet Partisi tarafından eleştirilirken, CHP’ye olan yakınlaşmalar neticesiyle bu tavır tamamen değişmiş, partimiz düşman kutuplardan birinin parçası haline getirilmiştir. Masadaki birliktelik süreci uzadıkça Saadet Partisi yönetiminde savrulmalar hız kazanmıştır.

Seçimlere giderken Saadet Partisi ilke ve esas olarak savrulmuş, kriter koyamaz hale gelmiş, aday çıkaramaz bir parti olmuş, kendi içinde birliğini kaybetmiş ve nitekim Millî Görüş’ü temsil etme özelliğini yitirmekle karşı karşıya kalmıştır. Saadet Partisi’ni Millî Görüş’ün tarihi tecrübesine uygun ve hareketimizin dayandığı ilkeleri esas alan, inancımızın temel ilkeleri doğrultusunda adım atmaya davet ediyoruz.

            6’lı masa’nın önerdiği ve taraflarının iktidara gelmeleri durumunda uygulayacaklarını açıkça beyan ettikleri politikalar ile ilgili olarak; AB normlarını, AB konseyini, Avrupa insan hakları kararlarını kabul etmek, sözde Ermeni soykırımını, Kıbrıs’ta işgalci meselesini, Paris İklim Anlaşması’nı, LGBT, İstanbul Sözleşmesi ve Savunma Sanayiindeki kazanımlarımız gibi konularda tek laf etmeden masa dağılır endişesiyle susmak Millî Görüşçüleri sonu belli olmayan bir mecraya sürüklemektir. Buna da kimsenin hakkı yoktur. Çünkü Millî Görüş, her şart altında Hak olanı söyler, hak yolda mücadele eder.

           ABD, Almanya ve İngiltere başkentlerinde borç para dilenen borç-faiz-borç (Derviş-Fischer) modeli olarak bildiğimiz politikalar dışında hiçbir ekonomik modeli önermeyen, ülkemizin dertlerinden ve bölgenin sorunlarından bihaber siyasi figürlerle, ben ondan daha fazla borç bulurum anlayışı bugüne kadar uygulanan modellerin tekrarından farklı bir şey olmayacağının göstergesidir.

Her fırsatta ecdadımız Abdülhamid Han’a istibtadçılık iftirasında bulunan, bizlere bu vatanı emanet eden atalarımızı hainlikle suçlayanlar ile, mevcut hükümette en üst makamlarda görev almış ülke ekonomisi ve dış politikasında yaşanan tüm başarısızlıkların sorumlusu olan felaket tellallarının milletimizin nezdinde hiçbir itibarları yoktur.

 

Cumhurbaşkanı Adayımız Millî Görüşçü Olmalı

2023 ‘de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı ile ilgili olarak; Ülkemiz seçimlere giderken 6’lı Masa, Millî Görüş’ün aday belirleme esas ve usulünde olmayan bir şekilde kazanacak aday, Erdoğan’ı yenecek aday, herkesin oyunu alacak aday gibi hiçbir esas, ilke ve ahlak taşımayan kriterleri önermektedir. Hâlbuki Millî Görüş Hareketinin geçmişi, tecrübesi ve dayandığı ilkeler itibariyle Millî Görüş kriterlerini ortaya koyması ve bu kriterlere uygun adayı milletimize teklif etmesi beklenirdi. 

Cumhurbaşkanı adayının “Önce Ahlak ve Maneviyat” ilkesine sıkı sıkıya bağlı, “Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya” temelini esas alarak ekonomide üretim, istihdam, adil paylaşım, kalkınma ve refahı sağlayarak faizci, israf ve rant politikalarını terk etmesi adil ekonomik düzen çalışmalarına başlama iradesini ortaya koyması gerekmektedir. Irkçı emperyalizmin kan, gözyaşı ve sömürü üzerine kurmuş olduğu zulüm düzeni yerine milletimizin öncülüğünde hak, adalet ve şefkat temelinde yeni bir dünyanın kurulmasına önderlik edecek adayı tercih etmelidir.

 

 Çözüm Önerimiz

Bugün dünyanın içinde bulunduğu ağır şartların, ekonomik buhranın, savaşların ve her alanda yaşanan insani çevresel krizlerin Millî Görüş’ün yarım asırdır ortaya koyduğu umdelerden başka çarenin kalmadığını ayan beyan göstermektedir.

Millî Görüş Hareketi’nin yarım asırlık itibarını, 2018 seçimlerinde denenmiş ancak netice alınamamış bir birlikteliği tekrar dayatarak CHP’nin listelerinde 3-5 milletvekili alma karşılığında yok etmeye ve bunu istişaresiz yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Sadece ülkenin değil bütün bir insanlığın sorunlarına çare olabilecek ilkeler ve prensipler küçük hesaplara kurban edilmemelidir. Millî Görüş’ün gömleği masadaki partilerin karmakarışık renkleriyle kirletilmemelidir. Saadet Partisi bir an önce asıl kimliğine ve rotasına dönmeli, istikametini düzeltmelidir.

Teşkilat çalışmalarında algı operasyonları yaparak partinin içinde bulunduğu 6’lı masa ittifakını parlamenter sistemdeki koalisyon sistemi ile bir tutmak fedakâr mensuplarımızın aklıyla alay etmektir. Oysaki parlamenter sistemde koalisyon bir hükümet protokolüne bağlıdır ve şayet hükümet protokolüne aykırı davranış söz konusu olursa hükümet düşer, ortaklık bozulur (1974 MSP-CHP Koalisyonu Hükümeti’nin düştüğü gibi). Ancak şu anki ittifak sisteminde seçim öncesi yapılan anlaşmaların söz dışında hiçbir hukuki geçerliliği olmayıp, seçilen Cumhurbaşkanı tek imza yetkisine sahiptir. Bu bağlamda Millî Görüş Hareketini bir meçhule sürüklemeye hiçbir kimsenin hakkı yoktur.

Mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin de (uygulamaları itibariyle eksikleri ve hataları olsa da) denetlenebilirlik, hesap verilebilirlik ve kuvvetler ayrılığı ilkesinin de net bir şekilde korunduğu bir sistem haline getirilmesi gerekir. Oysa 6’lı Masa, Millî Görüş’ün yarım asırdan beri desteklediği Başkanlık Sistemi’nin yerine yeni bir kaos ve çatışmayı talep etmektedir. Millî Görüş’ün yarım asırlık arzusu olan bu sistemi tamamen yok etme çalışmaları kabul edilemez.

Saadet Partisi hızla bu yanlışlardan vazgeçip, Millî Görüş kriterlerine sahip daha büyük bir toplumsal ittifak kurarak, adayını milletimizin önüne çıkarmalıdır. Aksi halde anketler, üye sayıları, resmi üye istifa sayıları, yarım asırlık sosyolojimizle yaşadığımız kopuşlar ortadadır. Ülkemizin Millî Görüş’e dönmeden kurtuluşu mümkün değildir. Bütün bu konularda teşkilatlarımızı uyarmayı görev addediyoruz. Aksi takdirde uyarılarımıza rağmen yukarıda belirtilen Millî Görüş’ün ortaya koyduğu niteliklerde bir adayın çıkarılmaması, Millî Görüşçülere bir dayatma ve oldu bitti uygulaması olur ki bu da kabul edilemez.

 Dolayısıyla, 6’lı Masa’nın Saadet Partimizin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu dışında göstereceği hiçbir cumhurbaşkanı adayının Millî Görüş geleneklerinden gelen seçmenin desteğini alması da mümkün değildir.

Biz Haymana Mutabakatı Heyeti olarak adaylar netleştikten sonra heyetimizi tekrar bir araya toplayarak seçimlerde hangi istikamette hareket edeceğimizi istişare edip karara bağlayacağız ve bu kararımızı siz değerli kardeşlerimiz ve kamuoyu ile paylaşacağız.

Seçimlerin hayırlara vesile olmasını diler bütün milletimize ve kamuoyuna saygı ve muhabbetlerimizi sunarız.

 

Haymana Mutabakatı Heyeti

                                                                                                                       Yürütme Kurulu Başkanı

                                                                                                                                       Hasan Yaşar

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

"Türk bayrağında hilal var ama ay Türkiye'ye ait değil."

    "Türk bayrağında hilal var ama ay Türkiye'ye ait değil."     Putin artık Türkiye'yi dost bir ülke olarak görmü...